İş Hukuku - Av. Arb. Şahin ELHAN
Personel Prim Uygulamaları, Hukuki ve Mali Sonuçları
Prim; özellikle satışa yönelik işyerlerinde yaygın
olarak tercih edilen, bu vesile ile çalışanın daha fazla teşvikinin ve daha
fazla satışın amaçlandığı, işçinin nitelik ve nicelik açısından başarılı bir
şekilde yapmış olduğu işin karşılığı olarak ödüllendirilmesi amacıyla
ödenen ek bir ücrettir. Primler işçiyi daha iyi, başarılı ve
verimli çalışmaya özendirme amacına yöneliktir.
Prim, iş akdi veya toplu iş sözleşmesinde yer
alabileceği gibi, herhangi bir sözleşmeye dayanmaksızın işverence tek taraflı
olarak da sağlanabilir. Bu tek taraflı uygulama sonucunda bir işyeri
uygulamasının koşulları ortaya çıkarsa, işçinin iş koşulu haline gelmiş primi
talep hakkı doğar.
Mevzuat
Açısından Prim ve Ücret;
4857 Sayılı İş
Kanunu Madde 32 ;
Genel anlamda
ücret bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından
sağlanan vepara ile ödenen tutardır. Ücret, prim, ikramiye ve bu
nitelikteki her çeşit istihkak kural olarak, Türk parası ile işyerinde veya özel
olarak açılan bir banka hesabına ödenir.
Görüldüğü
üzere; mevzuatımızda bir iş karşılığında ödenen tutarlar ücret olarak
tanımlanmıştır. En nihayetinde ücret çerçevesinde yer alan prim ödemesi de
işçilik alacağı kavramını kazanmıştır.
Prim ödemesinde
amaç kişiyi daha verimli çalışmaya özendirmek olduğundan, kişiye özel olması
nedeniyle ikramiyeden ayrılmakta ve bu yönüyle prim ödemelerinin genel bir
nitelik taşıması gerekmemektedir.
Primin bir
işçilik alacağı özelliği taşıması, hukuki ve mali olarak bir takım neticeleri
de ortaya çıkarmaktadır.
Ortaya Çıkan
Neticeler Genel Olarak;
Ø İşçilik
alacağına konu olabilmesi
Ø İşveren
açısından mali sonuçlar doğurması
Ø Sigorta
mevzuatı açısından prime esas kazanç kabul edilmesi
1-İşçilik
Alacağına Konu Olması
4857 Sayılı İş
Kanunu 32’ nci madde gereğince, bir kimseye bir işin görülmesi karşılığında
para ile ödenen tutar ‘’ücret’’ olarak tanımlanmış, prim ödemeleri de bir işin
görülmesi karşılığı ödenmesi sebebiyle ücret tanımının genel çerçevesinde yer
almıştır. Primin ücret tanımında yer alması, görülen işin neticesinde işi
görene ödenmiş olmasını, bu ödemenin
de yapıldığının
işveren tarafından kanıtlanmış olması sonucunu doğurmaktadır.
Bir işyerinde,
ister iş sözleşmesi ya da toplu iş sözleşmesinden kaynaklansın, isterse sözleşmede
yer almamasına rağmen, işyeri uygulaması niteliği kazanmış prim ödemeleri
mevcut ise; Çalışan bu durumu, müşteri ve işyeri kayıtları ya da tanık
beyanları ile ispatladığında, işveren de prim ödemelerini yaptığını ispatlamak
zorunda kalacaktır.
Prim, bu
özelliği nedeniyle bir işçilik alacağı olup; iş görülmesi karşılığında işi
görene talep hakkı, iş gördürene ise ödeme yükümlülüğü sunmaktadır.
2 – İşveren
Açısından Mali Sonuç Doğurması
Prim,
bir işçilik alacağı olması sebebiyle; her şeyden önce işin görülmesi, şartların
sağlanması neticesinde işverenin işi görene nakdi olarak ödemesi sonucunu
ortaya çıkartacaktır.
5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası
Kanunu’ nun 80’ nci maddesinde prime esas kazançların
neler olacağı hükme bağlanmıştır. Buna göre;
1) Hak edilen
ücretlerin,
2) Prim, ikramiye ve bu nitelikteki
her çeşit istihkaktan o ay içinde yapılan ödemelerin ve işverenler tarafından
sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine
ödenen tutarların,
3) İdare veya
yargı mercilerince verilen karar gereğince yukarıdaki (1) ve (2) numaralı alt
bentlerde belirtilen kazançlar niteliğinde olmak üzere sigortalılara o ay
içinde yapılan ödemelerin, brüt toplamı esas alınır.
İlgili kanun
hükmünden çıkan sonuca göre; bir işyerinde prim uygulamasına tabi personele
ödenen primler, sigorta primine esas kazanç kapsamına dâhil edilmiştir.
Bu sebeple;
personelin kuruma bildirilen kazancına prim ödemesi de dâhil edilecek ve ilgili
personele ilişkin aylık sigorta prim ödemesinde bir yükselme olacaktır.
Yine 5510
Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’ nun 80’ nci maddenin
(b) bendinde; sgk primine dahil
edilmeyecek kazançların neler olacağı hükme bağlanmıştır.
Buna göre;
b- Ayni yardımlar ve ölüm, doğum ve
evlenme yardımları, görev yollukları, seyyar görev tazminatı, kıdem tazminatı,
iş sonu tazminatı veya kıdem tazminatı mahiyetindeki toplu ödeme, keşif ücreti,
ihbar ve kasa tazminatları ile Kurumca tutarları yıllar itibarıyla belirlenecek
yemek, çocuk ve aile zamları, işverenler tarafından sigortalılar için özel
sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen ve aylık toplamı
asgari ücretin % 30’unu geçmeyen özel sağlık sigortası primi ve bireysel
emeklilik katkı payları tutarları, prime
esas kazanca tabi tutulmaz.
c- (b) bendinde belirtilen istisnalar
dışında her ne adla yapılırsa yapılsın tüm ödemeler ile ayni yardım yerine
geçmek üzere yapılan nakdi ödemeler prime esas kazanca tabi tutulur.
Bir diğer
yandan, sigorta primine esas kabul edilecek alt ve üst sınırlar ile istisna
tutulacak; yemek parası, çocuk zammı,
aile zammı ( yardımı ) tutarları kurumca belirlenmektedir .
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Sigorta Primleri Genel Müdürlüğünün
29.01.2020 tarih ve 2020/2 Sayılı
Genelgesi ile;
Bir işverene
bağlı olarak çalışan sigortalılar için;
Özel sektörde:
1/1/2020 ila 31/12/2020 tarihleri
arasında sigorta primine esas;
Günlük kazanç
alt sınırı : 98,10 TL
Aylık kazanç
alt sınırı : 2.943,00 TL
Günlük kazanç
üst sınırı : 735,75 TL
Aylık kazanç
üst sınırı :
22.072,50 TL olarak
belirlenmiştir.
Prime esas kazançlardan istisna tutulacak yemek
parası, çocuk zammı ve aile zammı (yardımı) tutarları; 5510 Sayılı Kanunun 4
üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine tabi sigortalıların;
1/1/2020 ila 31/12/2020 tarihleri arasında
-Yemek
parası :
98,10 TL x % 6 = 5,89 TL (*) (Günlük)
-Çocuk
zammı : 2.943,00 TL x % 2 =
58,86 TL (Aylık)
-Aile
zammı (yardımı): 2.943,00 TL x %10 = 294,30 TL (Aylık)
tutarındaki kazançları, prime esas
kazanca dahil edilmeyecektir.
Kıdem Tazminatı
Açısından Prim Ödemesi
Kıdem
tazminatı, yasada belirtilen asgari bir çalışma süresini dolduran işçinin iş
akdinin yine yasada sayılan nedenlerden biriyle son bulması halinde, işçiye (
veya mirasçılarına ) kıdemi ve ücreti dikkate alınarak işverence ödenmesi
gereken bir miktar para olarak tanımlanmaktadır.
Kıdem tazminatı
ödemenin şartları oluşmuşsa; tazminat miktarını belirleyecek iki unsur ortaya
çıkmaktadır; bunlardan birincisi kıdemi yani işçinini çalışma süresi, ikincisi ise ücretidir. Daha
önceki aşamalarda belirttiğimiz üzere; prim ödemesi genel anlamda ücret
tanımının içinde yer aldığından, kıdeme hak kazanmış ve prim usulü ödeme alan
bir çalışanın, yapılacak olan kıdem tazminatı hesabında prim ödemeleri de
dikkate alınacaktır.
Kıdem
tazminatının hesabında dikkate alınarak üst sınır ( tavan ) ise her yıl belirlenmekte olup 2020 yılı ilk dönemi için
( Ocak – Haziran ) 6.730-TL olarak açıklanmıştır. Tavan miktarına kadar olan hesaplamalarda
vergisel olarak farklılıklar ortaya çıkmaktadır. **
Kıdem tazminatı
hesabında; prim ödemelerinin yanı sıra hesaba esas alınacak ücret geniş anlamda ücrettir. Bu tazminatın ( ve ihbar tazminatının )
belirlenmesinde asıl ücrete ek olarak ücret ekleri, sosyal yardımlar gibi
ödemeler de göz önünde bulundurulur.
Bu hususu
düzenleyen 1475 Sayılı İş Kanunu’ nun 14. maddesinin 11. fıkrasına göre kıdem
tazminatına esas olacak ücretin hesabında 26’ ncı maddenin birinci fıkrasında
yazılı ücrete ilaveten işçiye sağlanmış olan para ve para ile ölçülmesi mümkün
akdi ve kanundan doğan menfaatler de göz önünde tutulur.
Bu nedenle; ikramiye, primi çocuk veya aile zammı gibi
ödemelerle yemek, sağlık, giyim, yakacak, konut, aydınlatma, servis ücreti gibi
her türlü yardımlar da kıdem tazminatında hesaba katılır.
Yiyecek
maddelerinde sadece işçiye verilen yemek
değil, onun ihtiyaçlarını karşılamak üzere işverence sağlanan gıda
maddeleri, yemek kartları ( ticket ) da ücret ekleri arasında sayılır. Ek ödemelerin, kıdem hesabında dikkate
alınması için devamlı nitelik taşıması özelliği dikkate alınmaktadır.
Örnek
Hesaplama;
10.08.2011 tarihinde
İşe girmiş ve 3.800,00-TL normal ücreti, 250,00-TL yemek ücreti, 200,00-TL yol
ücreti ve yıllık ortalama 5.000,00-TL primi olan bir çalışanın 17.10.2016
tarihi itibarı ile kıdem tazminatı ne kadar olur?
17. 10. 2016 -
10. 08. 2011 = 7 gün 2 ay 5 yıl hizmet süresi
Yıllık 5.000,00-TL primin bir aylık ortalaması 416,67-TL olacaktır.
Kıdeme esas ücret: 3.800,00 + 250,00 +
200,00+416,67 = 4.666,67
4.666,67 x 5 = 23.333,35 ( 5 yıl için )
4.666,67 x 2 / 12 = 777,78 ( 2 ay için )
4.666,67 x 7/ 360 = 90,74 ( 7 gün için )
Toplam = 24.201,87
Damga Vergisi = 24.201,87 x 0,00759 = 183,69
Net Kıdem Tazminatı : 24.201,87
– 183,69 = 24.018,18-TL olacaktır.
Netice olarak;
Bir işyerinde,
süreklilik halini almış prim ödemelerinin; işveren açısından
Ø İşçiye
ödenecek işçilik alacağı konusu olması,
Ø Sigorta
primine etki eden faktör ve prim miktarını arttırması,
Ø Olası
kıdem tazminatı ödemesinde dikkate alınıyor ve bu itibarla kıdem tazminatı
miktarını arttırıyor, olması sebepleriyle işveren açısından mali sonuçlar
ortaya çıkartmaktadır.
Bu mali
sonuçlar; normal ödeme zamanında olduğu gibi, olası bir işçilik alacakları
davası sonucunda da gündeme gelebilecektir.
3- Sigorta
Mevzuatı Açısından Prime Esas Kazanç Kabul Edilmesi
Prim ödemeleri,
İş Kanunu ilgili maddelerinde ücret tanımının içerisinde yer alması, yine 5510
Sayılı Yasada açık olarak belirtilmiş ve herhangi bir istisnai durum
öngörülmemiş olması nedeniyle; personelin sigorta primine esas kazançları
arasında yer almaktadır.
Bu özelliği ile
kuruma bildirilmeli, ilgili personelin sigorta prim ödemesinde hesaba
katılmalıdır. Bu durumun gerçekleşmemiş olması nedeniyle, olası bir dava
durumunda; kıdem hesabında dikkate alınır, resen ya da şikâyet üzerine kurumun
öğrenmesi halinde ise idari para cezası ile geriye dönük sigorta prim bakiye
ödemesi gündeme gelecektir.
-Detaylı bilgi ve kaynakça için
lütfen iletişime geçiniz. Herhangi bir hak kaybı yaşamamak için yaşadığınız hukuki sorunlarda avukata danışınız.
Av. Arb. Şahin ELHAN